adklo.com
27 Mayıs 2014 Salı
26 Mayıs 2014 Pazartesi
İş teftiş kurulu Soma madencilik faaliyetlerini durdurdu.
Soma Kaymakamı Mehmet Bahattin Atçı, Soma Kömürleri A.Ş'nin işlettiği Atabacası ocağındaki faaliyetlerin İş Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca durdurulduğunu bildirdi.
ELİ Müessese Müdürü Hakkı Duran'la görüşme talebinde bulunan işçilerin yanına giden Soma Kaymakamı Mehmet Bahattin Atçı, taleplerinde haklı olduğunu belirttiği işçileri haksız duruma düşmemeleri için sükunete davet etti.
İşçilerin, "Maden ocakların kamulaştırılması talepleri" konusunda Müessese Müdürü Duran'la görüşmek istediklerini söylemeleri üzerine Atçı, müessese müdürünün bu konuda bir yetkisinin bulunmadığına işaret ederek, "Maden işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesi konusunda Ankara'da çalışmalar devam ediyor. Bizler de burada sizin acil çözüm bekleyen sorunlarınızla ilgileniyor, çözüm üretmeye çalışıyoruz. Haklıyken haksız duruma düşmeyin" dedi.
İşçilerin "madenlerde iş başı yapmaya davet edildikleri" yönündeki şikayetleri üzerine Atçı, İş Teftiş Kurulu Başkanı'nın ilçede olduğunu ve ocaklarda inceleme yapan müfettişlerle görüştüğünü bildirerek, facianın yaşandığı Soma Kömürleri A.Ş'nin işlettiği diğer bir ocak olan Atabacası'nda müfettişlerin incelemelerde bulunduğunu ve eksiklikler tespit ettiğini söyledi.
Atçı, Atabacası ocağındaki faaliyetlerin İş Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca durdurulduğunu söyledi.
"DİĞER OCAK DA İNCELENECEK"
Yine Soma Kömür A.Ş'nin işlettiği Işıklar ocağında da inceleme yapılacağını kaydeden Atçı, "Eksiklik tespit edilirse burada da üretim durdurulacak. Bölgedeki her madene, diğer şirketlere ait madenlere de müfettişler sırayla girecek, inceleme yapacak. Eksiklik tespit edilirse hiçbir madenin üretim yapmasına, işçinin çalışmasına izin verilmeyecek. Hiçbirimizin güvenli olmayan ocağa girmenizi istemiyoruz. Müfettişler 'girilebilir' demeden hiçbir ocağa girilmeyecek" diye konuştu.
İşçilerin bazı ocaklarda üretim yapıldığını savunması üzerine Kaymakam Atçı, tüm ocaklarda müfettiş incelemesi yapılacağını söyledi.
Açıklamanın ardından ELİ'deki bekleyişlerini sonlandırarak hayatını kaybeden maden işçilerinin defnedildiği Soma Belediye Mezarlığı'na yürüyen işçiler, madenci heykeline çiçek bıraktı.
AA Leia mais...
Somada işçiler ayaklandı.
Soma’da Türkiye Maden İşçileri Sendikası Ege Bölge Şubesi’ ne yürüyüp binaya girmek isteyen maden işçilerini polis engelledi.
Maden İşçileri Sendikası Ege Bölge Şubesi Başkanı Tamer Küçükgençay, kaymakamlık önündeki meydanda bekleyen işçilere seslendi, istifa ettiğini açıkladı.
Küçükgencay'ın istifasının ardından beş kişilik yönetim kurulu da istifa ettiğini açıkladı.
Yaklaşık 500 işçi şimdi de Türkiye Kömür İşletmeleri Müdürü'nün istifasını istiyor. Leia mais...
24 Mayıs 2014 Cumartesi
Çöpten hurda toplarım yine de madene girmem.
Vardiya değişikliği yaptığı eniştesi Hakan Uçkun’un vefat ettiği maden faciasını asla unutamayacağını söyleyen Mehmet Çolban, 8 aylık oğluyla yapayalnız kalan ablasını Kırkağaç’ta ki evinde bir an olsun yalnız bırakmıyor.
Mehmet Çolban “Ben enişteme devrettim. Eniştemle girişte yolda denk geldim, konuştuk. Geçmiş olsun, evdekilere selam söyle dedi, bende aleyküm selam, hayırlı işler dedim. Madenden çıkıp eve istirahat etmeye gittim. Akşamüzeri kalktım ve faciayı televizyonda duydum. Akrabaları aradım, onlarda duymuş. Telefon edip sordum birkaç yere. Doğru olduğu açıklandı.
Arabaya binerek direk iş yerine gittim. Bir saat sonra madene girdim. Girdim ama içler acısı görüntüye yüreğim dayanmadı.
Duman hiçbir şey görünmüyordu. Dumandan etkilendim, arkadaşa rica ettim beni çıkardı. Cesetleri görünce bünyem kaldırmadı. İhmal değil de ihmalin ta kendisi. Hiçbir şekilde emniyet yok. İlla bir şey olacakta ondan sonra emniyet alacaklar. Bu madende daha kaç tane ocaklar sönecek. Kaç kişinin daha canı yanacak. Bunu kimse görmüyor mu .
Denetleme olacak diyorlar, her şey dört dörtlük oluyor, bir iğne bile eksiksiz yapılıyor. Çünkü denetleme olacağından haberleri oluyor. Denetlemeciler, şirketi denetlemeye geleceğiz diye haberdar ediyor. Denetleme oluyor bitiyor, her şey yine eski haline dönüyor. Hiçbir şey değişmiyor.
Ocakta sığınma odası var diyorlar, sığınma odası bakımsızlıktan göçtü, yıkıldı.
Üç kuruş eksik alsınlar da, şu ocaklara bir emniyet sağlasınlar. Sığınma cebi varmış, ben yıllardır çalışıyorum, bir kez bile görmedim sığınma cebini.
Eniştemi kurtarmak için yer altına indim, sabaha kadar yer altındaydım. yinede ulaşamadım. Her bekleyişim de bir umutla bekliyordum. Ben eve gelemedim, neden birisi eniştemi soracak diye. Kimsenin yüzüne bakamadım. Ne yapalım Allah’ım çocuğuna uzun ömürler versin. Hepsini Allah’a havale ediyorum. Millete bu acıları yaşattılar, hepside bu acıları çeksinler. Ben artık işe gitmeyeceğim. Bırakıyorum işi. Başka yerde iş bulacağım. Gerekirse çalışmayacağım. Çöp toplayacağım, yinede gitmeyeceğim” dedi. Leia mais...
Napolyon musun,patron mu belli değil!
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu uygulamaları ile ilgili yaptırdığı, Soma faciasından hemen önce tamamlanan anket çalışması, iş kazalarının süpriz olmadığını ortaya koydu.
YÜZDE 79'U 'EVET' DEDİ
İşverenler, kanundaki güvenlik önlemlerinin alınmamasının en önemli nedenini “maliyet” olarak açıklarken, ankette, katılımcılara yöneltilen en çarpıcı sorulardan biri, “İş kazalarının yüzde 98, meslek hastalıklarının yüzde 100 engellenebilir olduğunu biliyor musunuz” sorusu oldu. Katılımcıların yüzde 79,2’si bu soruya, “evet” yanıtını verdi. Verilen diğer yanıtlar, 2012’de yürürlüğe giren kanunun geçen 2 yılda uygulanamadığını ortaya koydu.
22 KAMU, 9 ÖZEL ŞİRKET KATILDI
İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve bu ayın başında tamamlanan ankette, 2012’de yürürlüğe giren kanunun uygulanması ile ilgili sorunlar tespit edildi. Ankete; TOBB, Orman Bakanlığı, TESK, çevre bakanlığı, TİM, Sağlık Bakanlığı, TÜSİAD, TİSK, Türk-İş, TZOB, KOSGEB, İş Kur gibi kurum ve kuruluşlar katılırken, bu kurum ve kuruluşlardan toplam 1056 kişiye yöneltilen soruların yanıtları değerlendirmeye alındı. Ankete 22 kamu, 9 özel sektör kurum ve kuruluşu katıldı.
EN BÜYÜK GEREKÇE MALİYET
Katılımcıların yüzde 50’si işyerlerinde kanunun olumlu etkisini gördüklerini belirtirken, yüzde 50’si hiçbir değişiklik olmadığını bildirdi. Yüzde 25’i ise kanunun olumsuz etkisini hissettiklerini bildirdi. Katılımcılardan yüzde 10’u kanunun, “uygulanamaz” olduğunu kaydederken, yüzde 55’i kısmen uygulanabileceğini bildirdi. Bu görüşe en önemli neden olarak, “maliyetlerin yükselmesini” gösterildi. Ankete katılanların yüzde 40’ı “maliyet”, yüzde 22’si “uzman eksikliği”, yüzde 17’si “geçiş süresinin yetersizliği”, yüzde 27’si “bilgi yetersizliği”ni ilk sırada gösterdi.
"BİLİYORUM AMA YAPMADIM"
Şirketlerin yüzde 45’i işyeri hekiminin olmadığını, yüzde 35’i güvenlik uzmanının bulunmadığını, yüzde 52’si destek elemanı görevlendirmediğini, yüzde 56’sı iş sağlığı güvenlik birimi kurulmadığını bildirdi. Yüzde 65’i ise, “ramak kala raporu” adlı acil durum raporunun hiç hazırlanmadığını ifade etti. Buna karşılık yüzde 85’i yasal zorunluluklarını da bildiğini kaydetti.
ÇALIŞANLARIN GÖRÜŞLERİ ALINMIYOR
Katılımcıların yüzde 72’si çalışanların eğitim, yüzde 72’si sağlık gözetimi, yüzde 69’u çalışma koşullarının iyileştirilmesi taleplerinin olmadığını savunurken, yüzde 75’i iş güvenliği konusunda çalışanların görüşlerinin alınmadığını bildirdi. Katılımcıların yüzde 60’ı, taşeronların yasal yükümlülüklerini bilmediğini kaydederken, yüzde 50’si kaza önleme politikası olmadığını bildirdi.
YÜZDE 98 ÖNLENEBİLİR
Katılımcılara yöneltilen en çarpıcı sorulardan biri, “İş kazalarının yüzde 98, meslek hastalıklarının yüzde 100 engellenebilir olduğunu biliyor musunuz” sorusu oldu. Katılımcıların yüzde 79,2’si bu soruya “evet” yanıtını verdi. Leia mais...
23 Mayıs 2014 Cuma
Sensör 'ölüm' dedi, patron 'kömür' dedi!
Facianın 8 gün öncesinden bağıra bağıra geldiği belgelendi.
Kablolar bir bir yanmış
Bin metrede U2 elektrik trafosunun elektrik bilirkişisi Prof. Dr. Eyüp Akpınar tarafından detaylı incelemesinin yapıldığı; daha derine gidildikçe yangının ilk belirtisi olan taşıma bandının komple yandığı, yanmaya bağlı taşlarda siyahlıkların olduğu, tahta tahkimatların yanması üzerine taşların yer yer tabana düştüğü tespit edildi. Raporda taşıma bandının en son yandığı kısma kadar elektrik kablolarının dış yüzeylerinin de içerisindeki bakır kablo görünecek şekilde yandığı, ileri gidildikçe sürekli devam ettiği kaydedildi. “İlerilere gidildikçe kısım kısım göçüklerin bulunduğu, madenin üst ve yanlarında bulunan tahta tahkimatların yanık olduğu” ifadelerine yer verildi.
Mart ayından beri yanıyor
Raporda, madende yangının Mart ayında başladığı ve kül takviyesi yapıldığı belirtilerek şöyle denildi: “Nezaretçi defterinin 10/01/2014, 25/01/2014, 09/02/2014, 24/02/2014, 10/03/2014, 25/03/2014, 09/04/2014, 24/04/2014 ve 09/05/2014 tarihlerinde işlendiği, yazılan hususlar içerisinde sadece 24/02/2014 tarihinde H panosu yarı mekanize ayaktaki karbonmonoksit artışı nedeniyle ayağın barajlandığı ve kül verme işlemine başlandığı, 10/03/2014 tarihinde kül verme işleminin devam ettiği, 09/05/2014 tarihinde de tekrar açılmak üzere H panosunun temizlenmeye başlandığı notu dışında havalandırma ve ocak gazlarına ilişkin herhangi bir uyarıya yer verilmediği anlaşılmaktadır.“
50 PPM üzerinde işçi çalışamaz
Raporda, 50 PPM üzerinde karbonmonoksit bulunan ortamlarda çalışılamayacağı vurgulanarak, bu oranın 500 PPM’nin üzerinde çıktığı anlatıldı. Raporda, “Maden işletmelerinde iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliğine göre yüzde 19 oksijen değeri altında maksimum %0,5 karbondioksit ve maksimum 50 PPM üzerinde karbonmonoksit bulunan ortamlarda çalışılamaz” denildi
10 kat fazla zehir
RAPORDAN: “Bu parametrelerin izlenmesi ile kömürün kendiliğinden yanmasının tespit ve takip edilmesi mümkündür. Bu amaçla yeraltı maden işletmeleri adı geçen gazların ölçülmesi için sensörler ile donatılmalıdır. Olayın meydana geldiği madende, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen resmi belgelerde yapılan incelemelerde, 19 adet karbonmonoksit (CO) , 1 adet karbondioksit (CO2), 19 adet metan (CH4) ve 9 adet oksijen (O2) olmak üzere toplam 48 adet uzaktan algılama sensörleri ocağın değişik bölgelerine konuşlandırılmıştır.
Bütün sensörler alarm vermiş
Kömürün kendiliğinden yanmasını belirleyen karbonmonoksit gazı tarafımıza iletilen veriler üzerinde yapılan 2014 yılı Mart ayından, kazanın meydana geldiği 13/05/2014 tarihine kadar incelemelerde, özellikle S panosu S3 klasik ayak hava çıkışında bulunan sensörde (470 numaralı sensör) madenlerde izin verilen azami konsantrasyon olan 50 PPM’in üzerinde çok sayıda ölçüm kaydı olduğu tespit edilmiştir. (ölçüm cihazı 500 PPM’in üzerinde göstermektedir.) Yüksek içerikli karbonmonoksit kömürünün kendiliğinden yanmasının en önemli göstergesidir. Aynı durumu H panosu H3 yarı mekanize hava çıkışında bulunan sensörde (490 numaralı sensör) de 08/05/2014 ile 13/05/2014 tarihleri arasında görülmektedir. Benzer durumlar aynı tarih aralıklarında 536 numaralı sensör ile, anayol 140 ayak hava çıkış sensöründe (415 numaralı sensör) de tespit edilmiştir.”
ŞİRKETİN TARTIŞILAN YETKİ BELGESİ
Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’de patronların, şirketin işleriyle ilgili tüm sorumluluğu Genel Müdür Ramazan Doğru’ya devredildiğine ilişkin belgede iş sağlığı ve güvenliği açısından her türlü sorumluluğun Ramazan Doğru’da olduğu, Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’ın ise resmi dairelerden bankalara kadar diğer işlemlerden sorumlu olduğu kaydediliyor. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan savcılık ifadesinde, şirketin işleriyle ilgili bir sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürerek tüm yetkinin Genel Müdür Ramazan Doğru’ya devredildiğine ilişkin belge sunmuştu. Ramazan Doğru ise belgenin sahte olduğunu ve belgedeki imzanın kendisine ait olmadığını savunmuştu. 19 Mayıs’ta dosyaya giren iki belgeden biri, şirketin 24 Aralık 2013 tarihli Yönetim Kurulu Kararı. Diğer belge ise bu kararın Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne gönderildiğine ilişkin yazı. İlk belgede, yönetim kurulu üyelerinin şirket merkezinde toplanarak, Yönetim Kurulu Başkanlığına Can Gürkan, Yönetim Kurulu üyeliğine ise Mustafa Yiğit ve Ramazan Doğru’nun getirildiği, Finans Grup Başkanlığına ise Ayşegül Şenes’in getirildiği belirtiliyor.
Star Gazete Leia mais...
22 Mayıs 2014 Perşembe
Taksicinin yeğeni'de madende ölmüş.
Soma faciasından sonra tutuklanan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can gürkan'ın cezaevine götüren taksici bakın kim çıktı.
Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 kişiye mezar olan maden ocağının sahibi Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can gürkan, Akhisar Cumhuriyet Savcılığı'nca yürütülen soruşturma sonucu tutuklandı.
Soma Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 'taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek' suçundan tutuklanan gürkan'ın Şakran Cezaevi'ne götürülmesi için savcılığın anlaşmalı olduğu bir taksi görevlendirildi. Taksi durağındaki sırada, faciada hayatını kaybeden Uğur Çolak'ın amcası Mustafa Çolak vardı.
Habertürk'ün haberine göre, Çolak, cezaevi yolculuğunu anlattı. Adliyeye giden Mustafa Çolak, jandarmayla taksiye binen gürkan'ı alıp cezaevine doğru yola çıktı. Taksiye bindiği ilk 5 dakika konuşmayan ve elleri kelepçesiz olan gürkan, ilk olarak askerlere hangi cezaevine gideceğini sordu. Şakran Cezaevi'ne götürüleceğini öğrenen gürkan, 'Ramazan da (genel müdür) tutuklandı, onunla beni yan yana koymayın' dedi. Askerler de 'Biz ona karışamayız. Sadece cezaevine götürürüz' yanıtını verdi.
'KADERE BAK CAN BEY'
Jandarma görevlisinin, tanıdığı taksi şoförü Çolak'a, 'Mustafa Abi nasılsın?' diye sorması üzerine Çolak, 'Nasıl olayım, yeğenim de bu kazada öldü' cevabını verdi. Dikiz aynasından gürkan'a bakan Çolak, 'Can Bey kadere bakın. Yeğenim sizin maden ocağınızda öldü. Ben sizi taşıyorum' dedi. Bunun üzerine gürkan başını öne eğip 'Üzgünüm' diyebildi.
gürkan'ın araçta sigara içme isteğineyse taksici ve askerler olumsuz yanıt verdi. Askerlerle sohbet eden gürkan, facianın nedenini bilmediğini söyledi. Yangının çıkışıyla ilgili kimseden bilgi alamadığını anlatan gürkan, 'Patlama olsaydı inanırdım, en azından 'Patlama oldu' derdim. Kendimi teselli ederdim' diye konuştu. gürkan'ı cezaevine götüren taksiciye, 2 jandarma aracı eşlik etti.
'ARACA BİNİNCE ELİM TİTREDİ'
Taksici Mustafa Çolak, 'Savcılıkla anlaşmamız var. Tutuklanan herkesi biz cezaevine götürürüz. Sıra bende olduğu için ben gittim. Araca Can gürkan binince ellerim titredi. Kendime 'Ben bu adamı nasıl taşıyorum?' dedim, sonra sakinleştim. Ellerinin kelepçesiz olması beni üzdü. Sürekli üzgün olduğunu söylüyordu' diye konuştu.
ÇELİK: BENİ TUTUKLAYIN, YÜZLERCE KİŞİ YOK ARTIK
Tutuklanan İşletme Müdürü Akın Çelik'in savcılıkta verdiği ifadesinde, madendeki patlama sonrasında madene koştuğunu, imbat nedeniyle rüzgârın ters yönden estiğini ve işçileri doğru yöne yönlendirmeye çalıştığını söylediği öğrenildi. Çelik'in ifadesinde, 'Hayat kurtarmaya çalışırken benim de hayatımı kurtardılar' dediği ifade edildi. Çelik'in Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında verdiği ifadede, 'Beni tutuklayacaksanız tutuklayın. Cep telefonumdaki yüzlerce arkadaşım yok artık. Bu acıdan daha büyük bir acı değil sizin vereceğiniz tutuklama kararı' dediği öğrenildi. Leia mais...
19 Mayıs 2014 Pazartesi
"Somalılar korkudan konuşamıyor!"
Soma’da meydana gelen kazanın sıradan bir kaza olmadığını söyleyen Balkız, 301 şehit ailemiz var. Yapacağımız hukuki yardımın hepsini planladık. Kriz masası oluşturduk. Hukuki yardım taahhüdü verdik. Veraset ilamı almaktan, davalar sonuçlanıncaya kadar harç masrafları da dahil olmak üzere bu yardımlar verilecek.
“BU SORUŞTURMA UZUN SÜRECEK DAHA BELGE VE BİLGİLER GELECEK
Balkız, “Bu soruşturma uzun sürecek. Daha belge ve bilgiler gelecek” dedi. CNN Türk’te Manisa Soma kazasına ilişkin Gazeteci Şirin Payzın’ın sorularını yanıtlayan
Balkız, madende hayatını kaybedenlerin eşlerinin resmi nikahı olmasa dahi hukuki hakları olduğunu, bunları koruyacaklarını söyledi.
ŞİRKET İŞÇİLERE KAĞIT İMZALATTI İDDİASI
Maden işçilerinin yakınlarına, şirket yetkilileri tarafından dava açmayacaklarına dair bir kağıt imzalatıldı iddialarına yanıt veren Balkız, “Böyle duyumları biz de aldık. Şahsen bana ulaşmış bir belge yok. Böyle bir imza atıldığına dair bize herhangi bir sonuç gelmedi” açıklamasında bulundu.
DELİLLERİN ORTADAN KALDIRILDI MI?
Maden kazasına ilişkin delillerin tamamen ortadan kaldırılmadığını söyleyen Balkız, “Denetlenmesini istiyoruz savcılarımıza çağrıda bulunuyoruz. Gerekli belge ve sertifika alınmamadan yapılan bir iş varsa, hata zincirleri çok büyüktür. Delillerin tamamen ortadan kaldırıldığı gibi bir kaygı içerisinde değiliz. Gecikmiş de değiliz. Madenin içerisine girildiği zaman bu yangına veya çöküntüye sebep olan her şeyin tespit edileceği inancındayız” ifadelerini kullandı.
“MADENDE, SURİYELİ İŞÇİLERİN ÇALIŞTIRILDIĞI İDDİALARI”
Madende, Suriyeli işçilerin çalıştırıldığı iddialarına yanıt veren Balkız, “Konuya ilişki bir tane somut tespit yapılmış değil” dedi.
“CEZA DAVASINA DA MÜDAHİLİZ”
Baro olarak ceza davasına da müdahil olduklarını belirten Balkız, “Raporlama çalışması yapılacak. Çağdaş avukatlar gurubu da Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyette bulundu. Ceza davasına da müdahiliz. Bu işin organizasyonu sadece Manisa Barosu yürütecek” dedi.
“ŞUNU HİSSEDİYORUM, SOMALI KORKUYOR, KONUŞMUYOR”
“Somalı korkuyor, konuşmuyor” diyerek açıklamasına devam eden Balkız, “Ben de şunu hissediyorum, Somalı korkuyor, konuşmuyor. Biz diyoruz ki biz hukukçuyuz. Biz sizin her türlü sorumluluğunuzu almışız. Bu davayı sonuna kadar götüreceğiz. Siz buradan yarın gideceksiniz bizim durumumuz ne olacak 10 bin çalışan varsa 9 bin çalışanın borcu var. Türkiye’deki maden ocaklarındaki güvenlik tedbirlerinin yeniden artırılmalı. Yaşam odası diye bir uygulama yok. Mecburiyet olmadığı için bu uygulanmıyor” diye konuştu.
Madende, Suriyeli işçilerin çalıştırıldığı iddialarına yanıt veren Balkız, “Konuya ilişki bir tane somut tespit yapılmış değil” dedi.
“CEZA DAVASINA DA MÜDAHİLİZ
Baro olarak ceza davasına da müdahil olduklarını belirten Balkız, “Raporlama çalışması yapılacak. Çağdaş avukatlar gurubu da Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyette bulundu. Ceza davasına da müdahiliz. Bu işin organizasyonu sadece Manisa Barosu yürütecek” dedi.
“ŞUNU HİSSEDİYORUM, SOMALI KORKUYOR, KONUŞMUYOR”
“Somalı korkuyor, konuşmuyor” diyerek açıklamasına devam eden Balkız, “Ben de şunu hissediyorum, Somalı korkuyor, konuşmuyor. Biz diyoruz ki biz hukukçuyuz. Biz sizin her türlü sorumluluğunuzu almışız. Bu davayı sonuna kadar götüreceğiz. Siz buradan yarın gideceksiniz bizim durumumuz ne olacak 10 bin çalışan varsa 9 bin çalışanın borcu var. Türkiye’deki maden ocaklarındaki güvenlik tedbirlerinin yeniden artırılmalı. Yaşam odası diye bir uygulama yok. Mecburiyet olmadığı için bu uygulanmıyor” diye konuştu.
"Soma faciası sorumlularına ana avrat küfretmek istiyorum."
Soma'da 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği facianın ardından bölgeye gidenler arasında Tuba Ünsal ile Tuğçe Kazaz da vardı.
Tuba Ünsal ''Soma'ya vardığımızda ilçeye girişler kapalıydı. Bizden mi korkuyorlar? O kadar kızdım kı saatlerce susmadan küfür etmek istiyorum. Oradaki insanların imamdan çok psikoloğa ihtiyacı var'' dedi.
Patronun oğluna denetimli serbestlik isteği!
Soma Kömür İşletmeleri Genel Müdürü Ramazan Doğru gözaltına alındı. Savcı, şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ı, denetimli serbestlik yasasından yararlanarak serbest bırakılması istemiyle mahkemeye sevk etti.
Can Gürkan'ın savcılıktaki sorgusunda kendisinin ve şirketinin herhangi bir ihmalinin olmadığını, olayın bir kaza olduğunu söylediği öğrenildi.
BİR KİŞİ DAHA TUTUKLANDI
Adliyeye sevk edilen teknisyen Mehmet Ali Günay Çelik tutuklandı. Naci Kor, İsmail Adalı, Nazmi Cem Nesimoğulları ve Necati Karadeniz denetimli serbestlik yasası kapsamında serbest bırakıldı.
Alp Gürkan'ın oğlu ve Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'nin Yönetim kurulu Başkanı Can Gürkan ise mahkemede ifade vermeye başladı. Leia mais...
Soma Holding'e devletten resmen ihale yağmış
Uçan kuşa borçlu
Kömür İşletmeleri’nden (TKİ) 2005’te alınan ilk ihale ile değişmeye başladı. Bu tarihten beri şirket devletten 60-70 milyar liralık ihale aldı. İhalelerden bazıları şöyle:
İhalesiz verildi
SOMA GEVENTEPE:
8 Eylül 2005’te TKİ ile sözleşme imzalayarak madenin işlemesini aldı. Yıllık 1 milyon ton kömür üretilmesi öngörüldü ve 2016’ya kadar yetki verildi.
MERKEZ OCAK:
TKİ, ihalesiz olarak Geventepe’nin yanındaki sahaları da şirkete vermeye başladı. 2012’de 6 milyon ton rezervi bulunan Merkez Ocağı şirkete verildi.
IŞIKLAR SAHASI:
Soma’daki Işıklar Sahası aynı dönemde Soma Holding’e ihalesiz tahsis edildi.
EYNEZ BÖLGESİ:
Facianın yaşandığı bu sahayı Ciner Grubu işletiyordu. 2009’da Soma Holding’e devretti.
Yürü ya kulum!..
ZONGULDAK SAHASI:
2011’de şirket madencilik ihalesinde adeta kadrolu hale geldi. Zonguldak Bağlık-İnağzı’ndaki kömür sahasının 36 yıllık işletme hakkını kazandı.
YENİ ÇELTEK SAHASI:
2013’te ise Amasya Merzifon’daki maden sahasının işetme hakkı 35 yıllığına Soma Holding’e devredildi. Yıllık 1.2 milyon ton maden üretilmesi öngörülüyor. Aynı bölgede 405 megavat gücünde bir de santral kurulacak. TKİ ise Soma A.Ş.’den ihalesiz bir şekilde kömür temin ediyor. TKİ’nin ihale yaparak aldığı kömürden çok daha fazla para ödediği belirtiliyor. Leia mais...
17 Mayıs 2014 Cumartesi
Melekler'den 'Türkiye için dua edin' mesajı geldi.
Tüm dünya Manisa'nın Soma İlçesi'ndeki kömür madeninde meydana gelen facia için dua ediyor.
Süpermodeller Doutzen Kroes ve Cara Delevingne de Instagram hesaplarındaki paylaşımlarla üzüntülerini belli ettiler.
'Kara gün! Türkiye için dua edin' yazılı resimleri paylaşan ikiliden Doutzen Kroes, resmin altına yazdığı notla duygulandırdı. Kroes, 'Dualarım yakınlarını kaybeden aileler ve yakınlarını kaybetmiş olan herkesle' dedi. Leia mais...
Yaşam odaları Türkiye’de neden zorunlu değil?
CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e, ““Çocuk işçilere ağır iş izni vermek için yönetmeliği neden değiştirdiniz. Kaçış Odaları neden Türkiye’de zorunlu değil?
CHP’li Umut Oran, Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in yanıtlaması istemiyle TBMM’ye soru önergesi sundu. Soma Holding İştiraki Soma Kömür İşletmeleri madeninde 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen faciada yüzlerce madencinin yaşamını yitirdiğini anımsatan Oran önergesinde şu soruları yöneltti:
Maden hakkında önceden gelen ihbar var mı?
- Soma Holding İştiraki Soma Kömür İşletmeleri madeni için 13 Mayıs 2014 tarihi öncesinde size ulaşan herhangi bir şikâyet, ihbar var mıdır, varsa bunlar hakkında hangi işlemleri tesis ettiniz?
- Bakanlık birimleriniz bu işletmede son olarak hangi tarihte denetleme yaptı ve inceleme soncunda yazılan raporun sonuç bölümü nedir, burada saptanan eksiklikler var mıdır?
Kaçış Odaları Türkiye’de neden zorunlu değil?
- Tüm dünyada, Çin’de dahi kullanımı zorunlu olan Kaçış-Yaşam Odaları’nın (Rescue Chamber) Türkiye’de de madenlerde zorunlu hale getirilmesi için niçin hiçbir adım atmadınız? İlgili şirketler bu konuda sizinle ne zaman temasa geçti, kendilerine hangi tarihte hangi yanıtı verdiniz? Enerji Bakanlığı ve bakanlığınızın ilgisizliği nedeniyle Kaçış Odaları’nın Maden Yönetmeliğinde zorunlu hale getirilmesi konusunda ilerleme sağlanamadığı bilgisi doğru mudur?
ILO Sözleşmesi 19 yıldır neden imzalanmıyor?
- Türkiye, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 176 numaralı "Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesini” 12 yılı sizin hükümetiniz olmak üzere toplamda 19 yıldır neden imzalamamaktadır? Sözleşmenin imzalanmamasının nedenleri arasında maden sahiplerine ve hükümete önemli sorumluluklar getirmesi de yer almakta mıdır?
SGK Başkan Yardımcısı nereden biliyor?
- SGK Başkan Yardımcısı Mustafa Kuruca, henüz olay hakkında herhangi bir öninceleme dahi yapılmamışken “Bu iş kazası olayıdır” açıklamasını neden yaptı?
Tarafsızlığınızı etkileyecek mi?
- Söz konusu madenin açılışını Sayın Enerji Bakanı’nın yapmış olması, bu facia sonrası yapacağınız incelemenin tarafsızlığını zedeleyecek mi?
Çocuklara ağır iş yolunu açan yönetmelik değişikliği
- Çocuk ve Genç İşçilerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 5. Maddesinin 5. Fıkrasında, 25 Ekim 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan değişikliği yaparak 16 yaşını dolduran çocukların da ağır işlerde çalışmasının önünü açmanızın gerekçesi nedir?
- Bu değişiklik nedeniyle çocuk-genç işçilerin ölüm sayısının arttığı doğru mudur? 2003 yılı başından bu yana iş kazalarında yaşamlarını yitirenlerin yaşları ve kazaların yaşandığı illere ve yıllara göre dağılımı nedir? Leia mais...
Somadaki bu hırsızlar tam şerefsiz çıktılar!
Soma'daki faciada birçok maden işçisi yardım için facianın meydana geldiği Eynez Madenciliğe ait maden ocağına akın etti. Yaşanan kargaşa sırasında durumu fırsat bilen bazı kişiler de bu durumu fırsat bildi.
Özellikle salı ve çarşamba günleri madenin girişlerinde kontrol noktası olmamasından dolayı olayı merak eden binlerce kişi de madene akın etti. Maden ocağı sahasında adım atacak yer kalmazken, yaşanan kargaşa sırasında durumu fırsat bilen bazı kişilerin de yer altında mahsur alan işçiler ile onları kurtarmak için madene inen işçilerin soyunma odasına hırsızlık amaçlı dadandığı ortaya çıktı.
İddiaya göre, büyük kargaşa sırasında soyunma odasına giren kişi ya da kişilerin dolapları kırarak hırsızlık yaptı. İki kişinin cep telefonu, bir kişinin ise parasını alan vicdansızların kayıplara karıştığı öğrenildi. Cep telefonları ile parası çalınan işçilerin olayı maden şirketin yetkilerine bildirmesi ile ortaya çıktığı öğrenildi. Şirketin depo sorumluları, "Olay bize bildirildiğinde soyanma odasına gittik. Birçok dolabın kırıldığını gördük. Herkes can derdindeyken bazıları hırsızlık yapmış" dedi. Leia mais...
Ahmet Hakan: Hükümet'in tek endişesi, bu işten nasıl yırtarız.
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan AKP'nin “Biz bu işten nasıl daha az zarar görürüz” endişesinde olduğunu yazdı...
İşte Ahmet Hakan'ın bugünkü yazısı...
Konuştukça infiali körüklüyorsunuz
EY devletliler!
Ey hükümet yetkilileri!
Kimsenin size algı operasyonu çekmesine gerek yok.
Algı operasyonunu siz kendi kendinize çekiyorsunuz.
Algıyı kızıştıran sizsiniz.
*
Ayırmışsınız kendi kaderinizi, vatandaşın kaderinden.
“Aman hükümetimize bir şey olacak, aman başımıza bir hal gelecek, aman bu işler büyüyecek” endişesiyle hata üstüne hata yapıyorsunuz.
Tezleriniz, kıyaslamalarınız, edanız, tavrınız, üslubunuz, yaklaşımınız... Bir felaket!
*
Ey devletliler!
Ey hükümet yetkilileri!
Hiçbir kusur kabul etmiyorsunuz.
Hiçbir yanlışı üzerinize almıyorsunuz.
Yaptığınız açıklamalar, bu boyutta büyük bir faciaya uygun düşecek açıklamalar değil.
Açıklamalarınızda “insan” yok, “vicdan” yok, “mahcubiyet” yok, “mantık” yok, “tutarlılık” yok.
Bir tek şey var: “Biz bu işten nasıl daha az zarar görürüz” endişesi.
Bu endişeniz ölümler karşısındaki üzüntünüzün bile önüne geçmiş durumda.
En azından böyle hissediliyor, böyle hissettiriyorsunuz.
*
Bıktık Uzakdoğu’dan örnek vermeye ama daha dün gemi battı diye Güney Kore’de başbakan istifa etti.
Hadi siz o kadar büyük davranmayın.
Bir küçük özür, bir minik mahcubiyet bile yeter.
*
Bırakın şu “biz her durumda kuyruğu dik tutarız” tavrını.
Bırakın laf yarıştırmayı, polemik yapmayı, kusur kabul etmeyen tutumu...
Siz laf yarıştırdıkça, siz polemiklere daldıkça, siz kusur kabul etmedikçe...
Galeyan halinin ortaya çıktığını unutmayın.
*
Ey devletliler!
Ey hükümet yetkilileri!
En iyi algı operasyonu vicdani ve insani şeyler söylemektir.
Vicdani ve insani bir duruş sergileyin.
Vicdani ve insani duruş sergileyene...
Yeryüzünün bütün çakalları algı operasyonu çekse bile sökmez.
Yazının tamamını okumak için TIKLAYINIZ!
16 Mayıs 2014 Cuma
Soma Madencilik'ten kurtulan işçilere tehdit mesajı.
Şirket çalışanlarının dikkatine diye başlayan mesaj şöyle:
16.05.2014 yarın sabah 05.00 herkes kendi mıntıkasına gidecektir.dışarda toplanılmayacak en küçük bir olaya karışan personel işten atılacaktır. Leia mais...
Kara Elmas : Karası garibana, elması patrona
kmlklc tarafından retweetlendi
Tayyip Aga @TayyipAga 20 sa.
Hayır biri de çıksın desin ki “Başbakanım elin acıdı mı?”
Aç Yanıtla Retweetle Favorilere ekle Daha fazla
Güven ruh gibidir, terkettiği bedene asla geri dönmez. (Shakespeare)
Aç Yanıtla Retweetle Favorilere ekle Daha fazla
12 NUMARA! @12NumaraFan 1 dk.
Kömüre ''KARA ELMAS'' demişler. Karası garibana, elması patrona kalmış. #BiziBağışlaSoma!
Aç Yanıtla Retweetlendi Favorilere ekle Daha fazla
Derya Yaşar tarafından retweetlendi
Sercan Afacan @SercanAfacan 12 dk.
Her şeyi hallettik Ayşe Arman'ın çantası kaldı. Onu da halledince inşallah düze çıkıcaz. Leia mais...
Hani yalandı.Madende 16 yaşında çalışmaya başlamış.
Madende çalışmaya 16 yaşında başlamış!
Soma'daki maden faciasının ardından gündeme gelen önemli konulardan biri de madende 18 yaşından küçük işçilerin çalıştırılıp çalıştırılmadığı oldu.
Facianın ertesi günü, Cemal Yıldız'ın dayısı olduğunu söyleyen bir kişi, yeğenin 15 yaşında hayatını kaybettiğini söylemişti. Bu iddialar hem hükümet , hem de madenci holding tarafından yalanlanmış, Yıldız'ın ailesi de çocuklarının 15 değil, 19 yaşında olduğunu söylemişti.
Sol.org.tr’nin haberine göre 19 yaşında hayatını kaybeden Cemal Yıldız, madende çalışmaya 16 yaşında başlamış. Yıldız'ı tanıdığını söyleyen bir kişinin soL’a verdiği bilgiye göre genç işçi okul masraflarını karşılamak için 2011 yılında madende alışmaya başlamış.
Cemal Yıldız, 9 Kasım 2011 tarihinde Facebook hesabından paylaştığı bir gönderide, "Soma kömürleri.d" diyor. "Ne iş cemo?" diye soran bir arkadaşına da "maden ocana abi işe başladm" cevabını veriyor.
Leia mais...