adklo.com

egemen bağış etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
egemen bağış etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Mayıs 2014 Salı

Egemen Bağış'ın imanı.




Leia mais...

19 Nisan 2014 Cumartesi

Havuz Medyası Reza Zarrabı aklama operasyonunda!

Havuz Medyası, 'Hayırsever' Reza Zarrab ile röportaj yapıp; aklama operasyonunu başlattı.

Ve sonunda beklenen oldu!

Havuz Medyası'nın 'amiral gemisi' Sabah ile güzide temsilcisi Takvim, Zarrab'ı manşetlerine taşıdı.

Üstelik afili pozlar verdirerek!

Reza Zerrab'la röportacı, kurgu habercilikte uzman muhabir Şaban Arslan yaptı.

Arslan, Zarrab'a sorulması gereken hiçbir soruyu soramadı.

Misal, TÜRGEV'e para gönderdiğine dair internete düşen ses kaydı iddiaları doğru mu?

Bir başka sorulmayan soru, Muammer Güler neden kendisinin önüne yatıyor?

Egemen Bağış'a çikolata kutusu içinde giden milyonlar...

Dubaili siyasilere sunulanlar...

Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan'la diyalogları ve ayakkabı kutusundaki milyonlar...

Bu sorular uzayıp gider...

Röportajın en önemli bölümü Babek Zencani ile tanışıp tanışmadığına yönelikti.

Zarrab, Zencani'yi tanıdığını kabul etti.



İfadeleri şöyle: "Babek Zencani'yle arkadaş da değilim ortak da. Toplam görüşmem, 4 dakikayı geçmez. İran'da hakkımda tutuklama kararı yok. Dilediğim zaman
gidip gelebilirim. Orada şirketlerim var ve babam da şu an orada."

Röportajdan anlıyoruz ki, Zarrab hakikaten 'hayırsever'miş!

Türkiye'nin cari açığının yüzde 15'ini kapattığını söylüyor:

"Benim yaptığım tüm ticaret, bankalar üzerinden yapılmıştır. Devletin tüm kurumlarının denetimine açık yapılmıştır. 200 ton altın ihraç edip Türkiye'ye 25 milyar TL
gelir sağladım. Cari açığın yüzde 15'ini ben kapattım."

Ses kayıtlarından hatırlanacağı gibi, Reza Zarrab bahşişe çok önem veriyor.

Annesinin babası tarafından şu öğüt verilmiş:  "Memurun ve o....nun bahşişini peşin vereceksin"



Leia mais...

4 Nisan 2014 Cuma

Bu cuma Egemen Bağış makara yapamadı.

35 hafta boyunca hiçbir cuma mesajını kaçırmayan Bağış, yayınlanan ses kaydının ardından bugün cuma tweeti atmadı.

Yerel seçimler öncesinde internete sızdırılan eski AB Bakanı, AKP İstanbul Milletvekili Egemen Bağış’a ait olduğu iddia edilen ‘Bakara-Makara’ ses kaydının yankıları sürerken, Egemen Bağış cuma mesajı yayınlamayarak dikkatleri üzerine topladı.

“GOOGLE’DAN AYET SALLA GİTSİN”
Ses kaydında Egemen Bağış’a ait olduğu iddia edilen ses cuma günleri için Twitter’da yazdıklarını işaret ederek “Her Cuma bir tane ayet sallıyorum. Google’a gir, Kuran’da atıyorum kardeşlik, Kuran’da nankörlük Kuran’da bilmem ne diye search yap hepsi çıkıyor. Oradan beğen bir tane salla gitsin” diyordu.

“35 HAFTA CUMA MESAJI YAYINLAMIŞTI”
Twitter’ın yasaklanmasının ardından sosyal paylaşım sitesi Twitter’da yazdıklarına ara veren ve 18 Mart itibariyle hiç tweet paylaşmayan Bağış, ses kaydının çıktığı tarihe kadar tam 35 hafta düzenli olarak cuma mesajı yayınlamıştı.
Egemen Bağış’ın Twitter yasağı kalkmasına rağmen bu cuma tweet atmaması dikkatlerden kaçmadı.

Leia mais...

Tayyibi Egemen bağışın kuran ayetleri ile dalga geçmesi sorusu kızdırdı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Azerbaycan ziyareti öncesinde Atatürk Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yerel seçim sonuçları ve muhalefetin iddialarını yanıtlayan Erdoğan'ın bir gazeteciye verdiği yanıt olay yarattı.

Zaman gazetesi muhabirinin Başbakan Erdoğan'a, 'Egemen Bağış'ın olduğu iddia edilen bazı ses kayıtları internette yayınlandı. Herkes bu konuda açıklama yaptı bir tek AK Parti'den bir açıklama gelmedi mi? Ne düşüyorsunuz bu konuda? Egemen Bağış'ın partiden ihracı söz konusu mu?' diye sorusu Erdoğan'ı kızdırdı.

Erdoğan konuyla ilgili "Bir defa gazetecisiniz arkadaşımız açıklamasını bile duymamışsınız. Kendisinin böyle söylemesinin mümkün olmadığını kendisi ortaya koydu. Biz arkadaşımızı bu tür dublaj, montaj yapanlardan iyi tanıyoruz. Bunu söylediğini kendisi ifade etti. Böyle bir şey söz konusu olamaz. Böyle bir şey yapanla yürümemiz mümkün değildir. Bende cuma namazı kılmıyorum biliyorsunuz. Bunu söylüyorlar. Biz cuma namazının nerede nasıl kılınacağını iyi biliriz. Bir şeyden vuramadılar şimdi Başbakan cuma namazı kılmıyor. Bunlar sahtekar bunlarda her şey var. Bence yer değiştirin durmayın oralarda. Hatta utanmıyor musunuz bu iftiraları diyebilirseniz sevinirim." şeklinde yanıt verdi.

Leia mais...

22 Mart 2014 Cumartesi

Kemal Kılıçdaroğlu, Egemen Bağış’ın Kur’an-ı Kerim ayetleriyle dalga geçmesine sert tepki gösterdi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Egemen Bağış’ın Kur’an-ı Kerim’le dalga geçmesine sert tepki gösterdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Egemen Bağış’ın Kur’an-ı Kerim ayetleriyle dalga geçmesine sert tepki gösterek, “Benim merak ettiğim onun AKP’de kalıp kalmayacağı hususunda AKP’nin vereceği tepki” diye belirtti.

Bugün gazetesi,nin yaptığı habere göre, Kılıçdaroğlu, bu süreçte iktidarın inançlara saygısının tümünün göstermelik olduğunun öğrenildiğini ifade ederek, "Siz Allah’ın kelamı ile dalga geçiyorsunuz, bu olacak iş değil. Egemen Bağış ile alakalı bir şey söylemek istemiyorum. Benim merak ettiğim onun AKP’de kalıp kalmayacağı hususunda AKP’nin vereceği tepki. Hâlâ o partinin içinde kalacak mı kalmayacak mı? “Her cuma Google’dan bir ayet sallıyorum” diyen birine Erdoğan ne diyecek? Bir CHP’li söyleseydi ortalık ayağa kalkardı.

TWİTTER’A ENGEL

Çağdaş dünyada, insanların sağlıklı veri (bilgi) alma hakları olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, bunların anayasa ile garanti altına alındığını belirtti.
"Y urttaşların haber alma, veri (bilgi) verme hakkını kısıtlarsanız, insan hakkı ihlal edilmesiyle yapmış  ve anayasayı çiğnemiş olursunuz." diye belirtti
"Twitter’in kökünü kazıyacağız” mesajı bir diktatörün mesajıdır. Türkiye’nin böyle bir tablo ile karşı karşıya kalması çok fazla üzücüdür. Türkiye bir üçüncü dünya ülkesi değildir. Biz demokrasi ve özgürlükler biraz daha gelişsin derken tam tersine baskıcı bir anlayışla karşı karşıyayız. Hiçbir darbe döneminde böyle bir şey olmadı fakat halkın oyuyla seçilip iktidara gelen bir zorba döneminde oldu." diye açıkladı.

AB VE ABD'NİN TEPKİLERİ

İnsan hakları ihlalleri bir ülkenin iç sorunu değildir. Haberleşme özgürlüğünü kısıtlarsanız o dünyanın ortak sorunudur. AB, ABD ve diğer ülkelerden tepkilerin gelmesi doğal fakat Erdoğan “tepkilere kulaklarımı tıkayacağım” diyor. Bunlara kulaklarını tıkayan kişi artık tüm dünyayla ilişkisini kesmiş demektir. Taksim Meydanı’nı halka kapatmanın başka bir şeklidir bu.

CUMHURBAŞKANI’NIN TAVRI

Hükümetle ilişkilerinin bozulmasını istemiyor çünkü kendi geleceği açısından güvence olarak AKP’yi görüyor. O nedenle yasaları geri göndermeden imzalayıp, işin içerisinden sıyrılmak istiyor fakat bu yasak sıradan bir yasak değil. Yasakları destekleyen cumhurbaşkanı imajını herhalde kabul edemez. “Böyle bir yasak olmamalı” diyor. Bunu da pozitif buluyorum.

HER AN SURİYE’YE GİREBİLİRLER

En çok büyük endişem Süleyman Şah Türbesi sebebiyle ordunun Suriye’ye girmesiydi. Oysa, Türkiye ordusunu sokmadan orayı kontrol edebilir fakat orduyu Suriye’ye sokup bunun siyasi nemasını almak gibi bir amacı olabilir. Ortada bir şey yok fakat bir provokasyon yapılabilir.

YILMAZER'İN AÇIKLAMALARI ÇOK ÖNEMLİ

Ali Fuat Yılmazer’in açıklamaları Çok fazla mühim görevlerde bulunmuş eski bir bürokratın açıklamaları çok fazla mühim, bunları isnat diyerek geçiştiremezsiniz. Şayet Başbakan Adalet Bakanı’na telefon açıp, “şu işadamının mahkum olması lazım” diyorsa, bu söylemlerin tamamı doğrudur. Bir Başbakan ya da Adalet Bakanlığı Müsteşarı savcıya  gece saat 10.32’de telefon açıp, giderek savcıyı görevden alacaksın, dosyayı kapatacaksın, bana da neticesi bildireceksin” diyorsa İlker Başbuğ için de doğrudur, FENERBAHÇE -F.Bahçe için de söyledikleri doğrudur.

PROVAKASYON UYARISI

Erdoğan, bu seçimlerde oy kaybedecek, o da gayet iyi biliyor. Her defasında çıtayı değiştiriyor. İktidardan gitmesinin hangi sonuçlar doğuracağını iyi biliyor, yargılanacağını biliyor. Bunu bildiği için de iktidarda kalmanın arayışına girecektir. Bunun için de her türlü provokasyona başvuracaktır. Seçim bürolarımız taşlanabilir, saldırılar olabilir, hiç karşılık verilmemesi talimatı verdim.

BOZKURT SELAMI

Birisi yaklaştı, eliyle Bozkurt işareti yaptı, “Ben MHP’liyim oyumu size vereceğim” diye belirtti. (Bozkurt işareti yapmakda) Ben de teşekkür ettim. Mesele bu. “Devrimci Kemal” başlıkları atmaya devam etsinler. Ben tekrar de devrimci birisiyim. Meydanlarda da bana çok fazla samimi olarak “MHP’liyim fakat CHP’ye oy vereceğim” diyenler var, ben de onlara teşekkür ediyorum.

ÖZERKLİK İLANI

Biz bölge bağlantılı bir özerkliği savunmuyoruz, doğru da bulmuyoruz. Sorunlarımızı ülke bütünlüğü içerisinde çözebiliriz. Ayrışarak olumsuzlukları tam tersi derinleştiririz. Türkiye’nin belirgin bir bölgesi ile alakalı değişik bir özerklik algısını oluşturmak ya da bunu dillendirmek asılsızdır.

NEVRUZ VE ÇÖZÜM SÜRECİ

Biz sorunun nasıl çözülmesi gerekmekde olduğunu kamuoyuna defalarca aktardık. 17 maddelik Demokrasi ve Özgürlük Bildirgesi yayınladık. Onlardan ÖYM’lerin kaldırılması yaşama geçti, diğerleri duruyor. Iktidar olduğumuzda diğerlerini de yaşama geçireceğiz ve göreceksiniz ki çatışmalar olmayacak ve Türkiye’ye huzur gelecek. Yüzde 10 seçim barajı sebebiyle siyasi partiler parlamentoya giremiyorlar, gelemedikleri için de ya marjinal kalıyorlar ya da şiddetin içinde yer alıyorlar. Onları parlamentoya çektiğimiz vakit gelsinler düşüncelerini açıklasınlar. Özgürlük ve demokrasi ekseninde bu arıza çözmek istiyoruz. AKP- AK Parti başka türlü çözmek istiyor, biz bunu bilmiyoruz. Biz toplumsal takviye alarak bu sorunu çözmek istiyoruz onlar kapalı kapılar ardında çözmek istiyorlar.

Leia mais...

  ©Haber Enter - Todos os direitos reservados.

Template by Dicas Blogger | Topo